- utanç verici
- adj. shameful, disgraceful, inglorious, infamous, opprobrious, sinful* * *abjectly
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
REZALET — Utanç verici şey. Utanılacak hal. * Alçaklık, rezillik. * Maskaralık. * Arsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yüz kızartıcı suç — utanç verici, insanlık onuruna yakışmayan suç ; Zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlar … Hukuk Sözlüğü
kara yüz — is. Utanç verici, yüz kızartıcı durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
skandal — is., Fr. scandale Büyük yankı uyandıran, utanç verici veya küçük düşürücü olay Ben evimde skandal istemem demedim mi? P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeni — sf., esk., Ar. şenīˁ Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz kızartıcı suç — is. Utanç verici, insanlık onuruna yakışmayan suç Zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlar yüz kızartıcı suçlardır … Çağatay Osmanlı Sözlük
hacâletâver — (A.) [ روﺁ ﺖﻝﺎﺠﺧ ] utanç verici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hacletâver — (A. F.) [ روﺁ ﺖﻠﺠﺧ ] utanç verici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HACLET-DİH — f. Utanç verici, utandırıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HACLET-ÂVER — f. Utanç verici, utandırıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük